as well as Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • as well as
    1. ... kadar iyi: He writes well, but not as well as Eşref. İyi yazıyor, ama Eşref kadar iyi değil. 2. hem ... hem de ...: He gave me money as well as advice. Bana hem para verdi, hem de öğüt.